İNSAN HAKLARININ ÜSTÜNLÜĞÜNÜN ÖNEMLİ KOŞULU OLARAK BATI AZERBAYCAN'A GERİ DÖNÜŞ
İsmail CİNGÖZ
21 Mayıs 2025 günü Ankara’da Batı Azerbaycan Topluluğu ve “Azerbaycan-Türkiye Evi” Birliği tarafından ortaklaşa olarak “İnsan Haklarının Üstünlüğünün Önemli Koşulu Olarak Batı Azerbaycan'a Geri Dönüş” Uluslararası Konferansı düzenlendi.
Konferansa Azerbaycan ve Türkiye'den yetkililer, siyasetçiler, akademisyenler, kültür adamları ve sivil toplum temsilcileri ile birlikte şahsen davet edildim.
.jpeg)
Panel Programında Yer Alanlar ve Panelistler
Üst Düzey Yetkililer
Prof. Dr. Adalet Veliyev, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresi Siyasi Partiler ve Yasama Erki ile İlişkiler Dairesi Başkanı.
Dr. Cevdet Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı.
Efkan Ala, Adalet ve Kalkınma Partisi Birinci Genel Başkan Yardımcısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyesi.

Panel (Oturum) 1: Batı Azerbaycan Tarihi
Moderatör: Prof. Dr. Kemal Çiçek, Tarihçi, Hacettepe Üniversitesi
1. Prof. Dr. Yüksel Özgen, Türk Tarih Kurumu Başkanı
2. Prof. Dr. İlber Ortaylı, Tarihçi ve Yazar, Türk Tarih Kurumu Fahri Üyesi
3. Prof. Dr. Tufan Gündüz, Tarihçi, Hacettepe Üniversitesi
4. Prof. Dr. Okan Yeşilot, Tarihçi, Marmara Üniversitesi
5. Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur, Tarihçi, Milli Savunma Üniversitesi Kara Kuvvetleri Askeri Okulu Dekanı

Panel Konuşmacılarına Teşekkür Mektuplarının Takdimi
Takdim Eden
Prof. Dr. Adalet Veliyev, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresi Siyasi Partiler ve Yasama Erki ile İlişkiler Dairesi Başkanı
Panel (Oturum) 2: Qərbi Azərbaycan: Hüquqi və Humanitar Aspektlər
Moderatör: Çiğdem Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı
1. Derya Yanık, Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu Başkanı
2. Vedat Bilgin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık, Aile, İstihdam ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı
3. Zeynep Yıldız, Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyesi, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türk Heyeti Üyesi
4. Prof. Dr. Cavid Abdullazade, Uluslararası Hukuk Uzmanı, Ankara Üniversitesi
5. Prof. Dr. Yaşar Sarı, Uluslararası İlişkiler Uzmanı, İbn Haldun Üniversitesi Haydar Aliyev Avrasya Araştırmaları Merkezi Başkanı, Batı Azerbaycan Topluluğu Fahri Üyesi
6. Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı

Panel Konuşmacılarına Teşekkür Mektuplarının Takdimi
Takdim eden
Zafer Sırakaya, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyesi
Kapanış Oturumu
1. Dr. Aziz Alekberov, Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Üyesi, Batı Azerbaycan Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı
2. Zafer Sırakaya, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyesi
3. Dr. Tenzile Rüstemhanlı, Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Üyesi
4. Şamil Ayrım, Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyesi, Türkiye Azerbaycan Dostluk Grubu Başkanı
***
Panel kapsamında;
Batı Azerbaycan konusunun insani, hukuki, tarihi ve kültürel yönleri tartışıldı ve durum tespiti ile çözüm önerileri sunuldu:
Kadim Türk topraklarının doğal bir parçası olan ve Batı Azerbaycan olarak tanımlanan coğrafi saha, günümüzde Ermenistan olarak bilinen devletin kurulduğu toprakları ihtiva etmektedir.
1747 yılında Avşar İmparatoru Nadir Şah'ın bir suikast ile öldürülmesinden sonra Batı Azerbaycan topraklarında Revan Hanlığı kurulmuş ve yine Türk yönetimi devam etmiştir. Ancak 1 Ekim 1827 tarihinde Rus ordusu Revan’ı ele geçirmiştir. Ardından Kaçar Hanedanı Şahı Feth Ali Şah, Rusya'yla 21 Şubat 1828 tarihinde imzalandığı Türkmençay Antlaşması ile Batı Azerbaycan toprakları Ruslara bırakılmıştır. Bu zamanda bu topraklarda Türk nüfusu ezici bir çoğunluğa sahip olmakla birlikte Persler ve Ermeniler de vardır ancak Ermeni nüfusu %5 ile en az kesimi oluşturuyorlardı.
Ruslar Türk nüfusu karşısında Ermeni çoğunluğu oluşturabilmek için bir dizi hamleler ile Ermeni göçlerini teşvik etmiş, Türklere karşı sürgün politikası uygulamıştır. 1905, 1915, 1947-1953, 1987-1991 dönemlerinde sürgün edilen Türklerin yerlerine Ermeniler iskân edilmiştir. Hatta 1930’lu yıllarda Milletler Cemiyeti’nin önerisi ve Avrupa ülkelerinin destekleri ile İran ve Ortadoğu başta olmak üzere birçok ülkede yaşayan Ermenilerin Batı Azerbaycan’a (Ermenistan) göç etmeleri teşvik ile finanse edilmeye çalışılsa da hedefledikleri kadar Ermeni göç ettirememişlerdir; çünkü Avrupa ülkeleri vadettikleri kadar finansmanı sağlamamışlardır.
Ermeniler/Ermenistan gasp ettikleri Türk mülkiyetlerini sahiplendikleri gibi yerleşim birimlerinin ve coğrafi bölgelerin adlarını da değiştirmişler, Türk kültürel miraslarını da yok etmişler böylece hem insani hem kültürel soykırım yapmışlardır.
Azerbaycan, 27 Eylül 2020–10 Kasım 2020 tarihleri arasında yaşanan İkinci Karabağ Savaşı ve 19 Eylül 2023 tarihindeki Anti Terör Operasyonu ile Ermenistan’ın işgali altındaki Karabağ’ı işgalden kurtarmıştır. İmzalanan Ateşkes hükümleri çerçevesinde sınır tespit ve barış görüşmeleri devam etmektedir. Ancak Ermenistan’ın artık Batı Azerbaycan Mültecileri olarak başta Azerbaycan ve Türkiye olmak üzere topraklarını terk eden Türklerin eski topraklarına dönmelerine izin vermelidir.
İnsan haklarına ve evrensel hukuki haklar kapsamında, insan onuruna yakışır, onurlu, güvenli şekilde geri dönmelerine izin verilmesi gereken Batı Azerbaycan Türklerinin bu talepleri asla bir toprak talebi değil tamamen insani bir haktır. Bu hak Ermenistan yönetimi ve Ermeniler tarafından engellenmemelidir. Özellikle dünyanın birçok ülke ve coğrafyasında sistematik bir şekilde örgütlenmiş olan Ermeni Diasporası düşmanlık politikaları üretmekten vazgeçmelidir.
Başta Ermeniler olmak üzere Türk hakimiyeti altında yıllarca huzur ve güvenle yaşayan Gayri Müslim tebaaların, Türk hakimiyetinin son bulması ile kurdukları devletlerin sınırları içerisinde kalan Türklerin durumları objektif olarak karşılaştırırlarsa arada ne kadar büyük bir uçurum vardır. Zira Türk hakimiyetinden sonra kurulun bu devletlerin ana hedefleri Türksüz bir devlet inşa etme hedefli olduğu görülecektir.
Sonuç itibariyle günümüz Ermenistan toprakları olan bu topraklardan kovulan Batı Azerbaycan Türklerinin terk etmek zorunda bırakıldıkları kendi öz ata-dede topraklarına geri dönmelerine müsaade edilmelidir.
Bu dönüşler insan hakları, evrensel hukuk kuralları ve hakları kapsamında, insancıl bir şekilde, insan onuruna yakışır, onurlu ve güvenli olmalıdır. Bu haklar verilene kadar çalışmalar kesintisiz bir şekilde sürdürülmelidir.
Şeklinde özetlediğimiz görüş ve öneriler ile panel sonuçlanmıştır.
İsmail CİNGÖZ
Uluslararası Siyaset Uzmanı
BULTÜRK Ankara Temsilcisi
TDPB Basın Kulübü Başkanı
























































Yorum Yazın