KENDİMLE, KENDİMCE
Merhaba sevgili okuyucularım.
Bugün sizlerle kendi kendime yaptığım kısa muhabbeti paylaşmak istiyorum. Aslında gelişmek adına zaman zaman hepimiz kendi kendimizle sohbet etmeliyiz, ediyoruzda inşallah.
Can sürekli geçmişi düşünürsen, geçmişte olanlardan dolayı mahzun olursan, içinde bulunduğun an itibariyle sorunları çözümleyebilme ve fırsatları değerlendirebilme imkanını kaçırmış oluruz. Vaktin ve enerjin boşa gider.
Çünkü dikkatimiz dağılır.
Geçmişe gittik mahzun olduk, geleceğe gittik kaygılandık.
Böylece içinde bulunduğumuz anı kaçırdık.
"Güzel bir gül bahçesini gezerken elimizde taşıdığımız herhangi bir nesneye odaklandığımızda etrafimizdaki güzellikleri göremedigimiz" fikrini anlatan hikayeyi duymuşsunudur.
Bu güzel hayat yolculugundaki bahçenin tadını çıkar.
Düne ve yarına gidersek, İçinde bulunduğumuz ana dair sorunlar var olan sorunların üzerine eklenir.
İçinde bulunduğumuz anın fırsatlarının değerlendirilememesi, geçmişi telafi edememe ve geleceğe yerinde bir başlangıç yapamama durumunu beraberinde getirir.
Böylece iş daha da içinden çıkılmaz bir hale gelmeye başlar.
Ağır olan yük daha da ağırlaşmaya başladığını hissediyorsun umarım.
Şairin dediği gibi
"Ömür dediğin üç gündür;
dün geldi geçti, yarın meçhuldür.
O halde ömür dediğin bir gündür; o da bugündür."
Geçmiş geçti gitti.
Gelecek de gelmedi.
Biz içinde bulunduğumuz ana odaklanmalıyız. Ve o zaman herşey çok daha kolay olacaktır.
Evet elbetteki sorunlar olacak. Fakat o sorunlarla birlikte, o zorlukla birlikte onlarla baş edebilmemiz için gerekli olan kolaylıklar da bize sunuluyor.
Bu kati ve kesin.
Keşkesiz tasassız bir hayat yolculuğu için zaman zaman kendimizle yüzleşerek dertleşerek belkide hesaplaşarak yaşamaya devam inşallah. Bütün bunlar sana göre değilse o halde Hodri meydan Can, üreterek yaparak ve başararak göster kendini..
Eyvallah.
Yorum Yazın