Reklamı Geç
Kozsan Gıda Mustafa Sancak
Haas Taş Sanatları
Mehmet Akçay Petrol
Hatay
BIST10.972
DOLAR42.076
EURO48.6246
ALTIN5430.6
BTC/USD107592.57
Muammer Gezer

Muammer Gezer

Mail: [email protected]

Kur’an Paylaşılmaz, Yaşanır

 

Kur’an Paylaşılmaz, Yaşanır

 

Zamanın ruhu, artık düşünmeden konuşmaya, hissetmeden yaşamaya, anlamadan paylaşmaya teşvik ediyor bizleri.

Hele ki sosyal medya, insanın en içteki duygularını bile bir afişe dönüştürüyor. Kur’an-ı Kerim gibi ilahi bir kelam da ne yazık ki bu anlık akışlara dahil edilmek isteniyor. Bazen bir ayet, güzel bir arka palanda çalan fon müzikle, bazen de amacından saptırılmış bir şekilde sosyal medya hesaplarımızda bilinçsizce paylaşılıyor. Ben bunlara ve benzerlerine birçok defa denk geldim. Bazen şahsi bir uyarı ile bazen de bu durumu anlatan bir video ile bilinçlendirme çalışması yapmaya çalıştım. Bu konuyu köşe yazısına dökme zamanı çoktan gelmişti çünkü bir hastalık gibi insanlar bu bilinçsiz paylaşımları yapmaya devam ediyorlar. Belki bunu yaparken dini, kendi çıkarları için kullanmak istiyorlar. Öyleyse bu çıkar ilişkisinin nasıl bir illetli durum olduğunu hep birlikte anlamamız gerekiyor. Bu paylaşımları yapanlar durup soruyorlar mı: Ben bu ayeti gerçekten anladım mı? Ne anlatıyor? Kime hitap ediyor? Hangi olayın üzerine inmiş? Diye. Zannetmem ama sorarlarsa büyük bir ilimin kapısını aralamış olurlar herhalde.

Kur’an bir kitap değil, bir hitaptır. Allah’ın kuluna seslenişidir. Her ayet, bir hayat gerçeğine dokunur, bir olayın bağlamında iner. Her ayet, ya bir cevap, ya bir uyarı, ya da bir yönlendirmedir. Öyleyse Kur’an ayetlerini bağlamından koparıp kendi duygusal hesaplaşmalarımıza, egosal çıkışlarımıza malzeme yapmak ne büyük bir vebaldir. Rabbimiz buyuruyor: "Onlar, Allah’ın ayetlerini az bir değere satarlar ve insanları O’nun yolundan alıkoyarlar. Gerçekten onların yaptıkları ne kötüdür!" (Tevbe, 9) Bir mesaj atmak, birine laf sokmak, bir düşünceye destek sunmak için gelişi güzel bir ayet paylaşmak… Bu, Kur’an’ı bir propaganda aracı gibi kullanmak değil midir? Oysa Kur’an, yönlendirilecek değil, yönlendirecek olandır. Ayet, seçilecek değil, seçecek olandır. İnsan, en büyük yanılgıyı dini kendi hevasına göre şekillendirdiğinde yaşar. Rabbimiz soruyor: "Hevasını kendisine ilah edinen ve Allah’ın bir bilgi üzere saptırdığı kimseyi gördün mü?" (Câsiye, 23) Bu ayet, sadece inkârcılara değil, kendi arzusunu din zanneden, Kur’an’ı kendi nefsine alet eden herkese hitap eder. Bugün sosyal medyada sıkça karşılaşılan "ayetle cevap verme", "ayetle susturma", "ayetle taraf olma" gibi yaklaşımlar, ne yazık ki bu ayetin uyarı alanına düşmektedir. Kur’an’ı anlamadan paylaşmak, bir tabip olmadan ilaç yazmaya benzer. Her ayetin bir iniş sebebi (sebeb-i nüzulü), bir bağlamı vardır. Örneğin bir savaş ortamında inen bir ayeti, barış zamanında bir kişisel ilişkide kullanmak, hem anlam çarpıtması hem de dini istismardır. Bu noktada alimlerin asırlardır üzerinde titizlikle çalıştığı tefsir, nüzul ortamı, muhkem ve müteşabih ayet ayrımı gibi ilmi disiplinleri hiçe saymak da ayrı bir saygısızlıktır.

Kur’an gösterilmez; yaşanır. Süslenmez; özümsenir. Paylaşılmaz değil elbette ama anlamı bilinmeden, bağlamı anlaşılmadan, niyet süzgecinden geçirilmeden paylaşılmaz. Her ayet, bir yol haritasıdır. Haritayı anlamadan yola çıkmak nasıl kaybolmaya yol açarsa, ayeti anlamadan paylaşmak da zihinleri yanıltır. İnsanları hidayete erdireceğim diye maazallah komple dinden çıkarmaya sürükleyebilir. Allah Resûlü (s.a.v.) buyurur: "Kur’an’ı kendinizden sonrakilere ulaştırınız. Sakın onu yalanlar üzerine oturtarak konuşmayınız. Kim Kur’an hakkında bilmediği şeyi söylerse, cehennemdeki yerine hazırlansın."(Tirmizî, Tefsir) Bu uyarı, her Müslüman için ciddi bir sorumluluk demektir. Kur’an konuşmaktan önce, Kur’an’la susmayı öğrenmeliyiz. Yani heva değil, takva konuşmalı içimizde. Susarak tefekkür etmek, rastgele konuşmaktan daha çok kıymetlidir Kur’an karşısında.

Bir ayeti paylaşmadan önce şunları sormak gerekir:

· Bu ayet hangi olay üzerine inmiş?

· Tefsirlerde nasıl açıklanmış?

· Paylaştığım yerle ne kadar örtüşüyor?

· Amacım Allah’ın mesajını duyurmak mı, yoksa birilerine laf sokmak mı?

· Bu ayet bana mı hitap ediyor, başkasına mı?

Kur’an, bir ayna gibidir. Önce kendimize tutmalıyız. Başkalarını değil, önce nefsimizi sorgulamalıyız. Unutmayalım ki Kur’an’ın her ayeti bir emanettir. Emanete hıyanet, paylaşmakla değil; anlamadan, anlamını çarpıtarak paylaşmakla olur. Hevadan değil, hidayetten konuşan bir nesil olmak duasıyla…

 

 

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Yükseliş