Reklamı Geç
Gökçesan
Mevlüt Yanmaz Bungalov
culha gold
Hatay
BIST10.972
DOLAR42.076
EURO48.6246
ALTIN5430.6
BTC/USD107592.57
Muammer Gezer

Muammer Gezer

Mail: [email protected]

LAF OLA

LAF OLA…

Bizim Gençler

Yüce Rabbimiz bizlere yaratılış gayemizi şu ayetiyle bildiriyor:

وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ

Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. (Zariyat, 51/56)

Bu ayete kadın-erkek, genç-yaşlı bütün insanlar muhataptır. Tek bir yaradılış gayesi var: o da Kulluk… O halde çocuklarımızı, gençlerimizi Yüce Allah’a kul olarak yetiştirip terbiye etmeliyiz. Gelişiyle insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkaran Yüce Peygamberimiz, bütün söz, fiil ve davranışlarıyla bizlere örnektir.

Hz. Peygamber (sav) bizlere çocuk eğitimini öğütlerken onlara yedi yaşında namaz kılmayı emretmemiz gerektiğini nasihat ediyor. Bizler yedi yaşında namaza başlayacak yavrumuzun namazının sıhhatli olabilmesi için ona yedi yaşından önce Kuran-ı Kerim öğretmemiz gerekiyor. Dolayısıyla yavrularımızı İslam fıtratı üzere yetiştirmek istiyorsak en az dört-beş yaşlarındayken dini eğitimlerini vermemiz gerekiyor. Çocuklarının ilk kelimesi anne mi yoksa baba mı olacak diye telaşlanan muhteremlerin asıl derdi yavrumun ilk lafı Allah olsun olmalıdır. Elbette bir takım ebeveyn duyguları neticesinde çocuklarımıza eğitim konusunda acımak onlara vereceğimiz en büyük yanlışlardan bir tanesidir. Onları ödüllendirerek, gönüllerini hoş tutarak gerekli olan eğitimi vermemiz gerekiyor. Her konuda olduğu gibi bu konuda da ana kaide yüce dinimiz İslam’dır.

Aynı şekilde yüce dinimiz gençlere de ayrı bir önem vermiş ve onların yetişmesi için gerekli olan eğitimi kutsal kitabımızda açıkça beyan etmiştir. Çiftçinin ekip yetiştirdiği mahsulü, gelen yıl için ne kadar lüzumlu ise, fabrikaların depo edilen hammaddesi o fabrika için ne kadar önemli ise, ordunun yedek harp malzemesi ne kadar mühim ise, milletlerin hayatiyetleri ve gelecekleri için de gençlik o kadar mühim ve değerlidir. Zira genç, günlerin sabahı, mevsimlerin baharı, arazilerin en münbiti, yuvaların ve cemiyetin fidanı, yarınların ümididir. Bir düşünürün dediği gibi ‘’Gençliği ayakta olmayan cemiyet yataktadır’’. Ayakta olan gençlikten amaç, her türlü olaylar ve durumlar karşısında adaletin yanında yer alan, kalbindeki insanla kafasındaki iz ’anı daimi olarak dayanışma halinde bulunduran gençliktir. Yoksa kararsızlık içinde ne yaptığını bilmeden, bilinçsiz, yetersiz, sokaklara dökülen, ideoloji oyuncağı olarak kötü kişi ve zümrelerin kuklası olan gençlik değildir. Gençlik geleceğe benzer. Onda meçhuller, tehlikeler ve ümitler, güzellikler, enerji ve imkânlar gizlidir. Gençliği her cephesi ile tanımak, bütün varlığı ile değerlendirmek ve onları geleceğe çok iyi imkânlarla hazırlamak gerekir. Gençlik hareket, büyüme ve gelişmedir. İnsan hayatını en fırtınalı ve en hareketli dönemi gençlik dönemidir. Bu dönemi yaşayan gençler hakkında Yüce Peygamber (sav) şöyle buyurur:

إياكم وطيرات الشباب ، أي عثراتهم وزلاتهم

" Gençliğin tehlikelerinden sakınınız!" (Abdürrazzak. 10/93)

Hadiste birbiriyle çok yakından alakalı olan iki kavram var: Gençlik ve tehlike. Gençlik, insan hayatının en duygusal dönemidir. İnsanın gerek maddi organlarının, gerekse manevi duygularının çok canlı olduğu bu devrede, en kritik ve hassas problemlerle karşılaşılır. Çünkü gençlikte, insanın nefsi kötülüğü emrederken, sahip olduğu potansiyel de bu kötülüğü işlemeye imkân verir. Gençler, ömürlerinin en güçlü, en dinamik ve en hareketli dönemini yaşadıkları için ölümü pek düşünmezler. Daha yolun başındadırlar ve yaşlanmaya daha uzun yıllar vardır. Namaz ve benzeri ibadetler için "daha genciz, yaşlanınca kılarız" diyerek gaflete düşerler. Oysa ölümün yaşı yoktur. Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim bizlere birkaç gençten bahsederek İslam gencinin vasıflarını ortaya koyuyor. Bu gençlerden bir tanesi güzelliğin ve iffetin efendisi Hz. Yusuf (as) peygamberdir. Züleyha’nın ihtirasına karşı son derece iffetini savunarak namus kavramının sadece kadına ait olmadığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Hz Yusuf (as) nefsinin fısıldamalarına kulak asmamış ve bunun bedelini hapishanelerde ödemiştir.

وَمَا أُبَرِّئُ نَفْسِي إِنَّ النَّفْسَ لَأَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ إِلَّا مَا رَحِمَ رَبِّي إِنَّ رَبِّي غَفُورٌ رَحِيمٌ

"Ben nefsimi temize çıkarmam. Çünkü nefis, daima kötülüğe sevk eder ancak Rabbim rahmet ederse o başka" (Yusuf: 53) demiştir.

Tüm peygamberler gibi "günahsız" olan Hazret-i Yusuf (as.) böyle derse, bizim nefsin oyunlarına karşı çok dikkatli olmamız gerekir. Öte yandan Kuran-ı Kerim bizlere araştıran, sorgulayan bir başka gençten de bahsediyor. Bu genç Hz. İbrahim (as.) den başkası değildir.( Bakara 260.) İbrahim “Rabbim! Ölüleri nasıl diriltiyorsun, bana göster!” deyince, Rabbi “Yoksa inanmıyor musun?” demişti. O “Hayır inanıyorum, fakat kalbim tam kanaat getirsin diye” cevabını verdi. Rabbi “Kuşlardan dört tane al, onları kendine alıştır, sonra (parçalayıp) her bir tepeye onlardan bir parça bırak, sonra onları çağır. Koşarak sana gelecekler ve şunu bil ki, Allah hep galiptir ve hikmet sahibidir” buyurdu.

Yine Kur'an'da Rabbimiz Ashab-ı Kehf gençlerinin iman mücadelesini örnek olarak anlatmaktadır.

نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَاَهُمْ بِالْحَقِّ اِنَّهُمْ فِتْيَةٌ امَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى

Biz sana onların kıssalarını gerçek olarak anlatacağız. Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi. Biz de onların hidayetlerini artırdık. (Kehf, 18/13)

Bugünün gençleri için Ashab-ı Kehf'i iyi anlamalıdırlar. Bütün zorluklara karşı onların tevhit mücadelesi her zaman diğer gençler için örnektir.

Şimdi şöyle bir düşünmek gerekirse yukarıda bahsedilen gençlerin özellikleri ile ne derece bağdaşıyoruz? Evet, bizler genciz ve hata yapmaya elverişliyiz. Evet, bizler genciz yanılabiliriz. Evet, bizler genciz sorgulamak isteriz…

Gençlerin fıtratında olan bu gibi davranışlar yüzünden onları ötekileştirip “z“ kuşağı diye nitelendirmek ancak onlara karşı bir hakarettir. Bu geleceğimizi kendi ellerimizle yıkmak demektir. Gençlere hak ettikleri değeri vermek geleceği oluşturmaktır. Buda yalnızca İslam ile olur. Yani anlayacağınız bizim gençler İbrahim’idir. Araştırır, düşünür, sorgular ve doğruyu bulur. İslam gençliği olmak bunu gerektirir.

Rabbim İslam fıtratı üzere ayaklarımızı sabit kılsın ve bizi muttakilere önder kılsın.

Diva Otel

Makale Yorumları

  • Celal23-02-2022 23:29

    Eline Ağzına sağlık

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Güneyler