Reklamı Geç
culha gold
Diva Otel
Atlı spor Kulübü Yusuf Yener
Hatay
BIST10.972
DOLAR42.076
EURO48.6246
ALTIN5430.6
BTC/USD107592.57
Muammer Gezer

Muammer Gezer

Mail: [email protected]

LAF OLA – ÇIKABİLSEK MİRAÇ’A

 

LAF OLA – ÇIKABİLSEK MİRAÇ’A

“Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescit-i Haramdan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescit-i Aksa ’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir (İsrâ 17/1).

Malumunuz bu gecede Efendimiz(sav.)’in akıllara durgunluk veren, mucizevî bir şekilde Mekke’den Mescit-i Aksâ’ya, oradan da göklere yükseltilip, en üst makam olan “Sidretü’l-Müntehâ”’ya yükselerek Cenâb-ı Hakk’ın huzuruna erişmesini bu mübarek gecede yâd ediyoruz. Mübarek olsun.

Miraç; insanlığın kurtuluşu için gönderilen Hz. Peygamber (sav)’in, Cenab-ı Hakk’ın sonsuz kudretinin ürünü olan eserlerini temaşa etmektir. Yüce Allah’ın huzuruna yükseldiği mukaddes ve manevî bir yolculuktur. Kâinatın yüce yaratıcısının daveti üzerine gerçekleşen mucizevî bir buluşmadır.

İsrâ; “gece yürüyüşü” demek olup, Efendimiz (sav)’in Mekke’den Mescit-i Aksâ’ya götürülmesi gece olduğu için Kur’an-ı Kerim bu olayı İsrâ kelimesiyle ifade etmiştir. Miraç; “yükselmek, yükseğe çıkmak” demek olup, Hz. Peygamber(sav)’in göklere çıkarılması ve ilgili hadislerde “Miraç” kelimesi kullanıldığından dolayı bu olaya "Miraç" da denmiştir. İslâm dünyasında bu olay genelde bu kelime ile bilinmektedir. Hz. Muhammed (sav)'in en büyük mucizelerinden biri de Miraç hadisesi hicretten bir buçuk yıl kadar önce, yaklaşık Milâdî 621 yılında, kameri takvime göre Recep ayının 27. gecesinde gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber (sav)’in;

- Amcası Ebu Talip ile eşi Hz. Hatice'nin vefat ettiği,

- Müşriklerin baskılarının arttığı,

- Taif ziyaretinde saldırıya uğradığı,

- Ve müşriklerin baskılarına dayanamayan bazı Müslümanların Habeşistan'a göç etmek zorunda kaldığı bir zamanda vuku bulmuştur.

İşte bu esnada, Yüce Allah Efendimiz (sav.)’i huzuruna eriştirerek bazı dinî talimatları bildirmenin yanı sıra, onun üzüntüsünü ve sıkıntısını hafifletmiştir. Bu ziyaretin önemli bir noktası ise Sevgili Peygamberimiz (sav)’in Allah’ın (cc) kudretini bizatihi müşahede ederek imanını şüphe bırakmayacak şekilde inkişaf ettirmesidir. Hz. Peygamber (sav) huzura vardığında verdiği tahiyye başlı başına bir mucize niteliğindedir. Hz Peygamber (sav) selamlarını şu şekilde arz ettiler:

"Bütün dualar, senâlar, malî ve bedenî ibadetler, mülk, azamet Allah'a mahsustur."

Yüce Allah(cc) şöyle mukabele etti:

"Ey Peygamber! Selâm sana. Allah'ın rahmet ve bereketi senin üzerine olsun."

Hz. Muhammed (sav) şöylece yeniden söz aldı:

"Selâm ve esenlik bize ve Allah'ın salih kullarının üzerine olsun."

Burada Es-Selam olan Allah (cc) selam vermek tabiri caiz ise abes kaçacaktır. Bu nedenle Peygamber (sav) direk övgüye geçerek eşi ve benzerleri görülmeyen bir diyalog başlatmıştır. Yüce Allah (cc)’ın selam karşılığını ümmetini de unutmayarak bu şerefe nail eden Peygamber (sav) şanı ne kadar da yücedir. Bizler ümmeti olarak bu şerefi müdafaa etmeli ve hesap gününde Hz. Peygamber (sav)’in yüzünü güldürmeliyiz.

Bakara suresinin son iki ayeti, şirk haricinde yapılan günahların affa mazhar oluşu ve beş vakit namaz gibi hediyelerle son bulunan bu gecenin mahiyeti bizleri pek ilgilendirmemektedir. Asıl olan, gelen hediyeleri ve alınması gereken mesajı anlayabilmektir. Beş vakit namazın emredilmesi bir bakıma Rabbil-Âlem’in huzuruna varmak için elde edilen zümrüt niteliğinde bir fırsattır. Miraç’a çıkmak demek namazı huşu ile kılmak demektir. Bizler namazlarımıza gösterdiğimiz önem ve ettiğimiz dualar ile kıymet buluruz. Bu iki maddeye önem vermeyen Müslümanın kendisini muhasebeye çekmeye ihtiyacı vardır.

Bunun yanı sıra Miraç oldu mu, olmadı mı, uyku halinde mi, uyanıkken mi, ruhla mı, bedenle mi, ruh ve bedenle mi, işin bu kısmını anlatan hadisler sahih mi, zayıf mı, uydurma mı' şeklindeki soruların birilerince ısıtılıp

soğutularak gündeme getirilmesi, ne ilk ve ne de son olacak bir kısır döngüdür. Onun için, inançla alakalı bazı konuların irdelenmesinin, sorgulanmasının, metafiziğin her hadisenin fizik koordinatları çerçevesinde izaha çalışılmasının garabeti, Allah(cc), Peygamberlerine ikram ve ihsan ettiği Mucize keyfiyetini idrak edememedeki idraksizliğe müdrik olma cehaleti ve daha ötesi, mucizeyi inkâr eden bahtsızların hezeyanları dünya durdukça hep var olacaktır. Öyle ise inancımızı gevelemeye ve imanımızı gevretmeye mahal vermeden kabul etmeliyiz ki, Miraç, muazzam ve muhteşem bir mucizedir. Hz. Muhammed(sav)'e uyanıkken, ruh ve cesetle nasip olmuştur. Kâinatın efendisi(sav), Mevla’sı(cc) ile müşerref olmuş, beş vakit namaz, Bakara suresinin son iki ayetleri ve Allah'a (cc) şirk/ortak koşmadan tövbe edenlerin günahlarının affedileceği müjdeleriyle aynı gece Mekke'ye dönmüştür. Miraç bundan ibarettir, anlayışımız böyledir, inancımız da budur. Bu gece ruhlarımızın ulv”leşmesine gayret etmeli, bol bol kaza ve nafile namazı kılmalı, Kur'an okumalı, dostlar ziyaret edilmeli, tebrikleşmeli ve çok çok tövbe, istiğfar, dua yapmalı, tefekkür ve tezekküre tevessül edilmelidir. Bu vesileyle aziz milletimizin, Türk ve İslam âleminin ve kıymetli okurlarımızın Miraç kandilini en içten dileklerim ile kutluyorum. Dua eder dua bekleriz.

 

Muammer GEZER

Yakın Doğu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

Diva Otel

Makale Yorumları

  • ERDi bük27-02-2022 12:37

    Allah razı olsun hocam ne güzel anlatmışsınız. Anladım ki namazı huşu ile kıldıktan sonra Tevbe etmek yeterli tabiki Allah'a şirk kosmamak şartı ile Allah herkesi affedecek biz basit bir şeyi zorlaştırıyor uz aslında ne mutlu bunları kolay görüp yapana

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Yükseliş