Medeniyetler kendi kültür kodları ile bezedikleri motiflere can vererek…
Medeniyetler kendi kültür kodları ile bezedikleri motiflere can vererek, şehirler kurmuşlardır.
Bu anlamda medeniyetin kökü, dindir. Bir şehrin mimarisi ve insanın sosyolojik ihtiyaçlarına nüfuz etmiş her şeyi, sahip olduğu kültürü yansıtmıyorsa, orada medeniyet hakim olamamıştır.
Şehirlerin ruhu; ev sahipliği yaptığı ve topraklarını şereflendiren insanının sahip olduğu eğitim seviyesi, mimari anlayışı ve şehre kattığı estetik kültürü kadardır.
Milletler, sanat alanında yaptıkları ve geleceğe bıraktıkları eserlerle tarihe not düşmeyi başarmışlardır. Bu anlamda Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu büyük bir kültür mirası bırakmışlardır. Bugün halâ atalarımızın eserleri, yüzyıllar geçmesine rağmen hizmete devam etmektedirler.
Maalesef kültürümüzü yansıtmaktan çok uzak ve hiç bir mimarı özelliği olmayan bugünkü eserlerimize ticari mantık hakim olmuştur. Estetik kaygılardan uzak, sadece beton yığını haline gelen şehirlerimiz yaşanır olma özelliğini de kaybetmiştir. Şehirlerimizi nefes alamaz hale getirerek, adeta manevi dünyamızdaki erozyonu yansıtmaktayız.






















































