Bu yazı sizlere Ankara'nın kozmopolit ve kalabalık halkının hediyesidir.
ÖNCE TERBİYE
Biz, insanlar. Hayatımızı veya diğer bir tabirle kaderimizi çoğu zaman kendimiz şekillendiremeyiz. Şekillendirmeye çalıştığımızda da genelde daha berbat etmek gibi bir huyumuz vardır, ondan derler ya 'akışına bırak'.
Kaderimiz veya hayat akışımız siz ne derseniz artık, bizim elimizde olmayabiliyor. Peki ya kişiliğimiz?
Bazı kaynaklara göre kişilik ve psikolojik yapı kalıtsal yollarla aktarılabilir ancak bazılarına göre de insan karakteri tamamen yaşantıyla oluşur (bir de ikisini de kabul edenler var).
Benim fikirlerim-ise tamamen bilimsel araştırmalardan uzak olup kendi düşünce ve gözlemlerim sonucunda oluştu.
İnsanlardaki gerginlik, düşmanlık, nefret gibi davranışlara her gün rastlarız neredeyse. Peki bizim tepkimiz ne olmalı?
Kimseye, ya ne gerginlikler veya sorunlar yaşamıştır kim bilir, demeyeceğim tabii ki ancak bana göre insanın karakterinin; yaşadığı şehir, ailesi, maddi durumu ve aldığı eğitim gibi bir çok etken sonucu zamanla gelişen bir yapı ve birikim olduğunu düşünüyorum.
Örneğin; bazı şair veya yazarların yazılarını kronolojik bir şekilde incelediğimizde, bazen üstü kapalı da olsa çoğu zaman açık bir şekilde şair veya yazarın değişime, olumlu veya olumsuz bir etkiye maruz kalarak karakterinin doğuşundan ya da eski kişiliğinden başkalaşmasına şahit oluruz. Tabii ki bu demek olmuyor ki kişinin karakteri tamamen değişti veya yeniden oluştu çünkü başta da söylediğim gibi, karakterin zamanla biriken, gelişen, değişen bir yapı olduğuna inanıyorum.
Tepki konusuna gelecek olursak biz olumsuz 'daha kaba bir tabirle kötü' kişiliğe sahip olan birine onun anlayacağı dilden konuşursak kendi karakter havuzumuza ondan bir parça atmış oluruz. Tam tersi biz onun kişiliğinden uzak bir şekilde olumlu bir dönüş sağlarsak, onun havuzundaki birikimi koruyan duvarları yıkmış belki de karakterinde olumlu bir etki yaratmış oluruz.
Tüm bu anlattıklarım doğrultusunda diyorum ki; insanlara nefret, kibir ve tüm olumsuz söylemlerimizi aktarmak yerine kendimizi bir anlık bile olsa edepli biri sayarak daha fazla kaba, dobra ve kötü kişiliğe sahip insan yaratmayalım.
HÜSEYİN MERT TURAN
30.09.2024
Yorum Yazın