SEN HİÇ GÜNEŞE ÇIPLAK GÖZLE BAKTINMI ?
Bir Eviniz vardı küçük avlusu geniş on çocuktuk sabahları Annem uyandırırdı tebessümle hadi bakalım okul zamanı biz Ağabeyimle giyinene kadar sofrayı kurardı zeytin ekmek çökelekle diğer kardeşlerim uyurdu hep biz okula giderken Ç.ocukların büyükleri bizdik Ağabeyimle .
Avludan çıkarken harçlık nerde söyleyemezdik utanırdık .
Avluda ekilen meyvelerden alırdık yanımızda incir Armut Elma Üzüm meyve pekmezi mevsimine göre meyve dikmiş dedem bazende öğretmenimize alırdık .
Yorulmak bilmezdik Okuldan sonra mahallede bir daha vardı toplanır oynardı kardeşlerimde gelirdi terimizi önlüğümüzle silerdik susadıkmı komşu teyzeler yetisirdi bir tas suyla kaç kişi içerdik o tastan.
hiç mikroptur aynı tastan içmeyin demezdi teyze
Bahçeler sulanır köyde şırıl şırıl şu akardı sular
bizim nehir dediğimiz toprak kanallardan önlüğü katlayıp
Yüzerdik kimse kirli demezdi bize buğdayla yıkanırdı o kanallarda bulgurlar kaynatılırdı domates yıkanır doğranır salça yapılırdı kimse kimsenin işine karışmazdı herkes birbirine yardım ederdi
Oyunumuz akşama kadar sürerdi Annem seslenince bı beş dakka daha için ağlardım ama ne Annemde saat vardı ne bizde güneş battı mı herkes evde herkes sesiz sesiz sofrada olurdu biri hata yapmışsa işte o zaman işaret dili konuşulurdu kaşımız gözümüz oynardı sessizce sofradaki herkes bu dili bilirdi.
Herşeyin bir telafisi vardır.
Evin avlunun hasta olduğunda sağlığının işinin gücünün hatanın
Telafisi olmayan Tek şey zamandı
"Eşyayı dahi incitme" diyen medeniyetin mensuplarıyız.
Su içtikleri bardağı öpen Mevlevileri düşünün.
Ormana girerken, genç ağaçları korkutmamak için baltanın sapını bezle saran Tahtacıları.
Şimdi ise birbirlerinin küçük bir hatasını bekleyen ne çok insan var..
Güneşe çıplak gözle bakılır mıydı?
Burası Hatay ve Hatay'da güneşe çıplak gözle bakılıyormuş baktık güneşi çıplak gözle gördük Bir yanımız deprem diğer yanımız zillet yağmur çamur enkaz toz Duman Rüzgar yılan akrep haşere derken hava sıcakları ile uğraşırken orman yangınları başladı.
Ciğerlerimiz yanıyor bir musibet bitmeden diğeri başlıyor.
Çıkan orman yangınları Güneşimizi dumanla kapattı .
Nasıl nereden başlamalıyız ne yapmalıyız şaşırıp kaldık.
Orman yangınından meydana gelen kül ve toz
bulutları güneşi çıplak gözle görür olduk
bu yaşıma kadar bu kadar felaketti üst üste hayatta görmedim yaşamadım .
Aile büyüklerimiz dile getiriyor evet deprem oldu Allah'tan gelen başımız üstüne
ama kuldan gelene ne demeli anız yakacam diye çevreye zarar veren , orman yangınlarını çıkartan
İnsanlara ne demeli depremde çocukluğumuzu geçmişimizi dünümüzü gömdük Yangınlarda yanan ciğerlerimiz geleceğimiz küle döndürülmeye çalışılıyor
Unutulmasın ki
Hatay'da doğduk Hatay lı olarak
Güneşe çıplak gözle baksakta
Küllerimizden yeniden doğacağız sağlıcakla.
























































Yorum Yazın