ŞEYTAN NEDEN ALDANDI?
“Hani Rabbin meleklere demişti ki: ‘Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım. Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!’demişti. Bunun üzerine meleklerin hepsi de hemen secde ettiler. Fakat İblis hariç! O, secde edenlerle beraber olmaktan kaçındı.”(1)(1) Hicr, 15:28-31; Bakara, 2:34; İsra, 17:61; Kehf, 18:50; Sâd, 38:71-74.)
“Allah (c.c) buyurdu ki: 'Ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan nedir?' dedi. İblis; 'Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın. Balçıktan, işlenebilir kara topraktan yarattığın insana secde edemem.' diye cevap verdi. Allah şöyle buyurdu: 'Öyle ise çık oradan! Sen artık kovulmuş birisin! Muhakkak ki hesap gününe kadar lânet senin üzerine olacaktır!..'”(2Hicr, 15:32-35; A’raf, 7:12
Şeytan, kendini yoktan var eden yaratıcının emrine kibri ve gururu ile karşı gelmekle esasen ahmak olduğunu da kanıtlamış oldu.. Şöyle düşünelim.
Hz. Ademi balçıktan ve Şeytanı ateşten yaratan kimdir? Tüm kainatın sahibi olan Allah Azze ve Celle değil midir? Peki bu tasarrufu yaparken muhataplarına veya başka kimseye danışmış mıdır? Asla. Peki bu tasarrufu yaparken yarattığı bu kullarını bir teste tabi tutmuş mudur, yani yeteneklerini görüp de mi onları neden yaratacağına karar vermiştir. Hayır .Bu tamamen Allahın kendi arzu ve iradesi ile yapmış olduğu bir tasarruftur. Şeytan Allah'a şu soruyu sormamştır .
Yarabbi beni neden ateşten yarattın da Ademi topraktan yarattın, benim bir üstünlüğüm mü var ki beni ateşten yarattın. Ya da Yarabbi senin katında ateş mi daha üstündür yoksa toprak mı? Bu soruyu da sormamıştır. Belki topraktan yaratılmış olmak daha değerli kime göre. Bunu kim bilebilr ki.
Peki yaratılış nedeninde gerekçe ve sebep aramayan şeytan neden yaratıcının emrinde gerekçe aramaya koyulmuştur. Ateşten veya topraktan yaratılacağını kendi iradesi ile karar veren Allahu Teala kimin kime secde edeceğine de karar verme hakkına sahip değil midir.Bunun aksini düşünmek insanın aklını inkara götürmez mi?
Şöyle düşünelim. Bir hükümdar kendine bir sadrazam seçse ve o sadrazama dese ki şu ilin valisi senden daha değerli ve ilim sahibi bir insan ona selam duracaksın.
Sadrazamının bu emri sorgulama hakkı var mıdır? Zira sadrazam bilir ki hükümdar istese o valiyi alır sadrazam yapar beni de alır vali yapar. Zira bu, sadrazamının kendinden menkul bir güç ve yetki değildir Kendisine bir insiyatif le verilmiş ve bağışlanmış bir güçtür.
Nitekim tarihte padişahların alimlere saygı ve hürmetini çok iyi biliyoruz. Yavuz Sultan Selimin şeyhülislamın atından sıçrayan kaftanını murunu temizlemeden özel olarak saklattığını ve o şeyhülislama nasıl hürmet ettiğini tarihten biliyoruz.
Allahü Teala'nın ibretlilk bir vakıa olarak anlattığı bu iblis hadisesiden ders çıkarmak ve hayatımızdaki yanlışlıkları düzeltmek ümidiyle..
Selam ve dua ile...
Serdar Kayhan
