Reklamı Geç
Diyor Pastanesi Umut Vural
Güneş Güzellik
Mehmet Akçay Petrol
Hatay
BIST10.837
DOLAR42.0751
EURO48.7444
ALTIN5410.7
BTC/USD109886.27
İbrahim Karaömer

İbrahim Karaömer

Mail: [email protected]

Ebed Bizimdir

Ebed Bizimdir

5 Temmuz 1993'te, Erzincan ilinin Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde PKK tarafından 33 sivilin öldürülüp köyün ateşe verildiği katliam. PKK lideri Abdullah Öcalan olaydan habersiz olduğunu ve olayın sorumlusunun Dr. Baran kod adlı bir PKK sorumlusu olduğunu ifade ederek, katliamı PKK'nın düzenlediğini kabul etmiştir.

Olay öncesi 2 temmuz 1993 tarihinde proveke edilen Sivas Madımak oteli olayı fırsat bilinerek yapılmıştır. 

Bu olay 1993 PKK tarafından üstlenilen  24 Mayıs 1993 tarihinde  Malatya'dan usta birliklerine gitmek için sivil otobüslerle yola çıktıktan sonra Elazığ-Bingöl karayolunda PKK tarafından silahsız Türk askerlerine düzenlenen ve 33 askerin katledilmesi olayının hemen akabinde gerçekleştirilmiş peşpeşe ikinci büyük saldırıdır.

Düşünebiliyor musunuz  24 ocak1993 tarihinde Başkent Ankara'da karlı bir  Uğur Mumcu' ya  düzenlenen suikast ile uyandı Türkiye.

Akabinde 05 Şubat 1993 tarihi sabaha Adnan Kahveci'nin katledilmesi ile uyandı.
 
Türkiye bunun şokunu atlatmadan 17 Şubat 1993 tarihinde Jandarma Genel komutanı Eşref Bitlis Paşa'nın şehit edilmesi olayını yaşadı.

Operasyon büyüktü. Yazar, Bakan, Jandarma genel komutanı derken iş devletin başı olan Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a uzanmıştı. 06 Nisan 1993 tarihinde Türk Cumhuriyetleri gezisinden dönen ve "tarihin 400 yılda bir sunabileceği bir fırsatı  önünemüze serdiğini belirtip Allah'a hamdeden Çin Seddinden Viyana ya kadar..." sözünü söyleyen Turgut Özal'da 17 Nisan 1993 tarihinde öldürülmüştü.

Ancak istenen sonuç henüz alınamamıştı. Toplumsal infial bir türlü gerçekleşmiyordu.
 
Durdular mı? Hayır. Bingöl 33 er katliamı, madımak oteli katliamı, Başbağlar köyü katliamı ile hedeflerine doğru adım adım devam ettiler.

Peş peşe gerçekleştirilen olaylar münferit olaylar dışında halkı sokağa dökmeye yetmedi.

Durmadılar 12 Mart 1995 tarihinde İstanbul Gazi mahallesinde kısmen başarı sağlanmış ve olay çıkmış ise de çok kültürlülük ve birlikte yaşama kültürü çok gelişmiş arif, necip Türk milleti dış mihrakların kaşımasını derhal fark etmiş ve sorunlarını suhuletle çözmeyi bilmiştir. Kışkırtıcılara, dış mihraklara avucunuzu yalayın demiştir.

Şu günlerde Tarihinde 16 büyük imparatorluk, 125 büyük devlet kurmuş büyük milletimi tanıyamamış birkaç sözde (gözün) aydın üç beş milyon Suriyeliyi sebep göstererek toplumsal olaylar yaşanacağı tahriğinde bulunmaktadır. 

Türk olan bilir. Türk olmayanda bilsin. Tarihin en eski destanlarından olan Oğuz Kağan destanı "Tanrı Oğuz'u (Türk'ü) yarattı DÜNYAYI yönetsin diye" sözü ile başlar.

Bu millet az nüfusu ile defalarca dünyayı adil bir şekilde yönetmiştir. 

Batı kültürünü medeniyet sananlar bilinki orada kültürden, uygarlıktan, medeniyetten eser yoktur. 

Batı medeniyeti "insan insanın kurdudur" özdeyişleri ile özetlenmiştir. Zaman zaman kendilerini insan gösterebilmek için üç beş hayvanı kurtarma olayını saatlerce kameraya çekerler. Su sorununa çözüm için Avusturya'da yaşayan develeri nasıl katlettiklerini hiç haber yapmazlar.

Türk kültürünü bilmeyenler öyle derin araştırmaya gerek yok. Anadolu'da iki kapıyı tıklasınlar "acılar paylaştıkça azalır, sevinçler paylaştıkça çoğalır" özdeyişimizi işiteceklerdir.

Çanakkale destanını okusunlar. Ölmek üzere olan askerlerin kendi ihtiyacı olan suyu elden ele birbirlerine gönderdiklerini görecekler.

Türk kültürü ile batı kültürünü birbirine karıştıranlar bilsinki batıda kültür yoktur. Batıda insan ile eşya arasında hiçbir fark yoktur. "Kullan ve at" 

Türk İslam medeniyetinde her şey insan içindir. Allah dünyayı, nebatatı, mahlukatı insanın hizmetine vermiştir. 
Devlet insan içindir. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" özdeyişimiz her şeyi özetlemektedir.

Fransa'da başlayan olaylar çarpık zihniyetin ürünüdür. Sömürü kültürünün sonuçlarını bize temsil göstererek yurt içindeki üç beş milyon Suriyeli sığınmacı üzerinden toplumsal olaylar bekleyenler, isteyenler, kışkırtanlar avucunuzu yalayacaksınız. 

Nasıl dün münferit hadiselerden medet umarak toplumsal olay bekleyenler, her yıl iki temmuzda Madımak oteli olayını hatırlatan, kaşıyan paylaşımlar yapıp toplumsal olaylar bekleyenler avucunu yalamış ve topluma sadece iki yüzlü görünümleri kalmış ise bilin ki millet sizin iki yüzlülüğünüzü görmüştür, görmektedir.

Kışkırtıcılar bilinki Madımak'ta da, Başbağlar'da da, kurşun sıkan el, aynı kanlı eldi.
İkisinde de kurşun, birliğimize, beraberliğimize ve kardeşliğimize sıkılmıştı.

Kurşunu sıkan ve sıktıran hainler, bugün de olduğu gibi hem Alevi'nin hem Sünni'nin düşmanıdır. Özetle insanlığın düşmanıdır.
Ayırım yapmaksızın Türk, Kürt, Alevi, Sünni,... hepsi bizim canımız, bizim kanımızıdır. Her acı acımızdır. Her sevinç sevincimizdir. 

Bu millet geçmişinden dersler çıkararak geleceğine bakabilen büyük bir millettir. 

Biz az iken çoklukları yönettik. Üç beş milyon Suriyeliyi toplumsal olay çıkacak kışkırtması ile yabancı düşmanlığı yapmadık yapmayız. Kışkırtıcılara ise "o zaman önce Yahudi ve Ermeni komşularımızdan başlayalım" dediğimizde gerçek niyetleri derhal gün yüzüne çıkmaktadır. İk yüzlülükler gün yüzüne çıkmaktadır.

Bu millet oyun kurucudur. Öyle üç beş çakalın oyuncağı değildir. Dillerini tutmasını bilmeyen üç beş kışkırtıcı dili de bu millet kesmesini bilir.

"Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
     Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
     Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!"

Bu millet Ergenekondan çıkar gibi yeniden tarih sahnesindeki yol gösterici, mazluma kanat gerici yerini almıştır. Türkiye yüzyılı başlamıştır.

Selâm ve dua ile....

Diva Otel

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
Avula Hikmet Hatunoğlu