Doğu Akdeniz'deki sancılı süreçte, komşumuz Yunanistan ile olan ihtilafta, diğer Avrupa Birliği ülkeleri sanki arabuluculuk görevini üstlenmişler gibiydi düne kadar…
Bir anda Türkiye'nin gelişmişliğinin önüne set çekmek ve ortak menfaat kaygıları gereği Türkiye'yi yerinde saydırmak, hatta ilerlemesini engellemek için hepsi söz birliği etmişçesine ülkemize saldırmaya başladılar.
Bugünkü yazımda Avrupa devletlerinin Yunanistan'ın arkasında niçin durduğuna dair bir yazı kaleme alacağım..
Yunanistan malumunuz Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1820'li tarihlerde Fransa, Rusya ve İngiltere’nin de desteğiyle Mora Yarımadası'nda Osmanlı Devletinden kopartılan bir parça olarak devlet olarak kurulmuştur..
Yine 1.Cihan Harbi'nde İtalya’nın on iki adayı işgal ettiğini biliyoruz. Hatta İkinci Dünya Savaşı'nda İtalya haksız yere gasp ettiği bu adaları geri iade etmek isterken, mevcut o dönemin İsmet İnönü yönetimindeki iktidarı, “Gelin aldığımız adalarınızı alın” demesine rağmen bunu resmi bir şekilde red etmişti…
Avrupa Birliğinin, Türkiye’nin polistratejik konumundan rahatsız olanların bu tepkilerinden, bir asrı aşkın Anadolu topraklarını bir şekilde nasıl sömürürüz, yeraltı yer üstü kaynaklarını nasıl ele geçiririz diyen zihniyetin bu yaklaşımlarını, şahsım ve benim gibi düşünen hiç kimsenin pek şaşırmadığını düşünüyorum.
Çünkü Haçlı zihniyetinin halen devam ettiğine inananlardan birisiyim.. Bir Haç ve Hilal kapışması olduğunu biliyorum.
Bu sebepledir ki ortalama 60 - 70 yıldır Türkiye devletimizi oyalayan bir Avrupa Birliği var.. Şimdide nasıl ceza keseriz, nasıl müeyyide uygularız? Onun peşinde olan bir anlayış…
Ne yaparlarsa yapsınlar, inanın pişman olacak olan riyakârlar, ikiyüzlüler ve birileri tarafından yönlendirilen ve Türkiye Cumhuriyeti gibi güçlü bir devletin önüne atılan Yunanistan ve iç ve dış destekçileri olacaktır..
Allah'ın izniyle Türkiye Devleti artık bağımsız duruşuyla ekonomik, siyasal, kültürel ve dış politikadaki sağlam duruşuyla, hukuk çerçevesi içerisinde vakur duruşuyla; yerli ve milli savunma sanayisinin gelişmesi, askeri alandaki hep donanım hem de masa ve sahadaki tecrübesiyle bunu ispat etmiştir.
Doğu Karadeniz'de asgari 320 milyar m3 doğalgaz rezervi kaynağının bulunması, birilerini oldukça ürkütmüş ve rahatsız etmiş gözüküyor..
Bence korkmaya devam etsinler.. Çünkü Doğu Akdeniz'de de doğal gazımızı, Petrolleri vs. müktesep ve geç kalmış haklarımızı yakın zamanda alacağız… Ne yaparlarsa yapsınlar hangi hesapta olursa olsunlar…
Şu anda Doğu Akdeniz'de sınırlarımız içerisinde MAVİ VATAN’DAYIZ.
83 Milyon #TÜRKİYE hep beraber Milli bir refleksle birlik ve beraberlik mesajları vermek zorundayız.
Allah yar ve yardımcımız olsun
Muharrem ayının 10. gününe denk gelen tarih boyunca birçok önemli olayların gerçekleştiği
Yorum Yazın