Kalemini Sattığın gün.
Seni tanıdığım zaman Sokaklarda mücadelen vardı. Haramzadelerle yaka paça kavgan vardı. İnternette sayfanın masraflarını karşılamakta zorlansanda doğruları yazma uğruna, boyunduruğa girmeme adına kimsenin kuruşuna tenezzül etmeyen gururun vardı.
Sana görev teklif edildiğinde. Özelini açıp benim gelir kalemlerim arasında ..... Var. Bu halimle görev kabul edersem dava zarar görür diyen dürüstlüğün vardı. Samimiyetin vardı.
Hele paralel yapı ile mücadelede ne kadar samimi idin. Tehditlere aldırış etmezdin. Başını koymuştur adeta. 
İHL tabelalarına izin verilmeyen yerde FEM reklamlarının asılmasına tepkini, kavganı, cesaretini hatırlıyorum. 
İstişareyi salonlardan fabrikaya ya da mahzenlere taşımak isteyenlere ağız dolusu kusmanı hatırlıyorum. 
Kamuda çalışır gibi yapıp para alanları teşhir edişini hatırlıyorum.
Sonra paralel yapı hakkındaki bilgilerin istendiğinde, korktum ve yaktım dediğinde bendeki hayal kırıklığını,
Sonra bir gün İHL tabelasını aslanların teşhir edilmemesi gerektiğini söylediğini,
Anladım geçim derdine düştüğünü, tavaya tenezzül etmeyen nefsinden tavayı yalayan düşüklüğünü, kaleminin yumuşama bir kenara yamulduğunu gördüm. 
Sonra yanlışa tepki gösterenler arasından ismini silme gayretini gördüm. Nasıl da küçülmüşsün
Bir sapık ırza geçse nefret kusardın. 
Şimdi Milletin ırzına geçseler susarsın.
Sen hastalığa yakalanmışsın,
Sen kalemini satmışsın.
Yorum Yazın