REFERANDUM SONRASI AZİZ MİLLETİN BEKLENTİLERİ!
Öncelikle çıkan neticenin başta Türkiye olmak üzere tüm İslam coğrafyasına, mağdur ve mazlum milletlere hayır ve bereket getirmesini yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
“Evet” tercihinin çıkmasıyla bu necip millet yeni bir yönetim sistemini talep ettiklerini, daha konforlu, daha güvenli ve istikrarlı ve yaşam biçimlerine karışılmayan bir bakış açısıyla yönetilmek istediklerini gür bir sesle, meşru bir seçim neticesiyle Q,40 ile tüm dünyaya haykırmışlardır.
Asıl çalışma mesaisi şimdi başlıyor. Neden mi? Maddeler halinde bir analiz yapalım inşallah…
* 2019 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı, Milletvekili ve yerel yönetimlerin yani Belediyelerin seçimlerinde sandıklarda güçlü ve istikrarlı bir Türkiye adına sivil milli iradenin çıkmasını istiyorsak naçizane aşağıdaki hususlara dikkat etmemiz gerekmektedir.
* Her daim oylarıyla ve katkılarıyla destek olan tabanın gönlünün alınması,
* Türkiye nüfusunun ortalama 9 milyon insanı genç bir kitledir. Bu genç kitlenin ve işe ihtiyacı olan tüm kesimlerin talepleri adil bir şekilde dikkate alınmalı, üretim artırılıp işsizlik problemlerine neşter vurulmalıdır.
* Sivil toplum örgütleriyle daha sıkı bir ilişkiye girilmesi, fikirlerine önem verilmesi ve değer verilmesi,
* Tecrübeli, bilge büyüklerimizin sadece yemek vb. toplantılarında değil her daim değerli fikirlerine başvurulmalı, hatırlamalı ve onlardan planlı programlı bir şekilde azami derecede faydalanılma hususunda gayret gösterilmeli,
* Samimi ihlâslı tabanın sesine kulak vererek, istişarelere önem verilerek, Yerel ve merkezi yönetimlere seçilecek kadroların “Ehliyet, liyakat, uzmanlık, sadakat ve güzel ahlak” gibi hasletler öncelikli olmak kaydıyla seçilmelerine dikkat edilmesi,
* Milli hamlelerde “Bürokratik oligarşi” olarak adlandırılan işlerin akışında sıkıntı oluşturan varsa bürokrasideki üst düzey yöneticilere, görevlilere ve mahalli yöneticilere acil önlemlerin alınması,
* Yetimin öksüzün, çalışanın, memurun velhasıl toplanan vergilerle kamu için harcanması gereken bütçelerin yerli yerince harcanıp harcanmadığı hususlarında azami denetimin ehil kişilerce yapılması,
* İhale ve imar hususlarında gerekli hassasiyetlerin gösterilmesi ve gerekirse yetkililerce mağduriyetlerin giderilmesi konularında çalışmaların başlatılması,
* Bir şekilde devletin halen kilit yerlerinde bulunan bölücü terör örgütleri mensupları hakkında gerekli tedbirlerin alınması,
* 15 Temmuz sonrası teröre bulaştığı kesinleşmiş olanlarında (aziz milletimizin beklentisi de bu yöndedir) kararının ivedilikle verilmesi,
* Eski Türkiye ve eski yönetimden kaynaklı aziz millete reva görülenleri bir şekilde sohbetler şeklinde mutlaka gençlerimize izahının yapılması ve anlatılması,
* Yeni Türkiye özellikle son 15 yıldır Türkiye’nin nasıl bir ivme kazandığını ve nereden nereye geldiğini sıkmadan fakat tarihsel bir akış içerisinde anlatacak kadrolar, hatipler aracılığıyla anlatmalı,
* Vurdumduymaz, milli bir duruştan yoksun, etrafı yakıp yıkan, okumayan, tarih bilinci olmayan, kendi öz değerlerine yabancılaşmış bir gençlik değil bilakis “Kim var denildiği zaman, sağına soluna bakmadan ben varım diyebilecek” dava şuurunda imanlı bir gençliğin, sorgulayan ve fikir üreten, katkı sunan bir gençliğin oluşturulması çalışmaları,
* EVET, tercihine baktığımızda karşımıza teveccühü Anadolu insanımızın yaptığı görülmektedir. Lütfen Neden Evet dendiğini ve denmesi gerektiğini, yeni yönetim sisteminin istiklal ve istikbal mücadelesinde Türkiye’ye ve tüm mağdur mazlum coğrafyaya
neler getireceğini, etraftaki Türkiye’ye düşman yedi düvelin neler planladıklarını tabiri caizse “okumuş kesime” anlatmamız, bürokraside yer alan memurundan amirine tüm katmanlara heyecanlı, kırmadan dökmeden ve tarihi gerçekleri tüm şeffaflığıyla, oynanan, oynanmak istenenleri detaylarıyla anlatarak Milli bir bakış açısı ile ülküsü tüm insanlığın kalbini fethetmek olan bir duruşa doğru yönlendirmenin çareleri,
* Her zaman Devletin yanında duran ve özellikle ekonomik konularda yükünü taşıyan işçisinden, emeklisine ve esnafına kadar desteklerin artırılması ve devam ettirilmesi,
* Taşeron işçilere verilmiş sözlerin bir an önce yerine getirilerek gönüllerin fethedilmesi,
* Seçime az kala veya seçimin hemen sonrasındaki günlerde sanki avını bekleyen kartal gibi aziz milletimizin insanına cezalar yağdıran ve tebliğ zarfları gönderenlerin yakın takibe alınması,
Özetle kıymetli kardeşlerim; Bu ülke bizimdir. Biz hep birlikte Türkiye idik ve öyle kalmaya devam edeceğiz inşallah.
Her görüşten, dinden, mezhepten insanlarla 80 milyonluk bir milletiz. Başımızda gemimizin bir kaptanı var. Birileri kaptanı hırpalayarak, milletin kafasını yalan dolanlarla bulandırarak, aslı astarı olmayan, gerçeğe dayalı olmayan argümanlarla bu gemiyi kaptansız bırakmak istiyorlar. Rotamızı şaşırtmak ve hedeften uzaklaştırmak istiyorlar.
Biz bu senaryoları, filmleri çok gördük. Bu aziz millet Kurtuluş savaşını görmüş, akabinden 2.kurtuluş savaşı seviyesinde bir 15 Temmuz mücadelesini fiili olarak yaşamış büyük bir millet. Bu oyunlara gelmeyeceğiz. Fakat yapmamız gereken fikirsel ayrılıklara rağmen Milli iradenin neticesi olan sonuca saygı duymak ve bundan sonra oturup öz eleştirileri, yapmamız gereken katkıları sözlü ve yazılı bir şekilde sunarak Türkiye’yi en iyi süper devletler ligine çıkarmaktır.
İçeriden ve dışarıdan bizim aramıza sokulmak istenen fitneleri lütfen görelim. Zira onlar bizim iyiliğimizi asla düşünmüyorlar ve düşünmeyeceklerdir.
Bu oyunları bozmaya ve aynı gemide olmanın bilinciyle “Hep birlikte Türkiye” olmaya var mıyız? Allah’a emanet olunuz.
HBB Meclis Üyesi
Cengiz YILDIZ






















































