Sana Gitmek Hiç Dönememekti
Geri dönmeyeceğini bildiğin kesinlik içinde, çaresizliği iliklerine kadar hissettiğin o an…
Kalbinde kocaman bir boşluk açılıyor. Ne yaparsan yap, o boşluğu dolduracak hiçbir şey bulamıyorsun.
Yine de ne özlemekten vazgeçebiliyorsun, ne de sevmekten.
Çünkü sevgi, gidenle birlikte yok olmuyor.
Seninle kalıyor, her nefeste, her düşüncede, her küçük hatırada yaşamaya devam ediyor.
Yanında olmasa bile, sanki oradaymış gibi davrandığın anları hatırlıyorsun:
Bir gülüşü, bir bakışı, söylenmiş küçücük bir cümleyi…
Ve bu hatıralar, bazen seni hayata bağlayan tek şey oluyor.
Sevdiğin biri seni bir dünyada bırakıp gitmiş gibi.
Ve sen hâlâ oradasın, aynı yerde, onun gittiği gün donmuş gibi duran zamanın içinde.
Günler geçiyor, aylar yıllara ekleniyor ama o anın ağırlığı hiç kaybolmuyor.
Bir tarafın hep orada, onunla birlikte kalıyor.
Biliyor musun, bu eksiklik bir gün yok olmuyor.
Sadece zamanla biçim değiştiriyor.
Acı, en keskin halini kaybediyor.
Bir gün geliyor, kalbini parçalayan o sızı yerini anılara bırakıyor.
Eksiklik kalıyor, ama seni artık ezmiyor.
Sadece hafifçe dokunuyor; sanki sessizce fısıldıyor:
“Bir zamanlar çok güzeldi, ve sen o güzelliklerin içinde yaşadın.”
İşte o zaman, acının yanında bir minnettarlık da doğuyor içinde.
Çünkü kaybettiğin şey, aslında bir zamanlar sana verilmiş çok kıymetli bir hediyeydi.
Öğr.Psk.Eylül Altunay
























































Yorum Yazın