YABANCI DİL ÖĞRENME LÜZUMU
'Bir dil bir insan, iki dil iki insan'' atasözü olup, 
Bir dilden fazla dil konuşulması yeni kültürlerin oluşmasına zemin hazırlar. Bu da insanlara yurt dışında yeni iş imkanları ve yeni dostlar edinme şansı sunar. Bunun yanında ikinci bir dil öğrenmek bizim dünyaya bakış açımızı değiştirir. Ve dünyanın da bize nasıl baktığı hakkında fikir sahibi oluruz. Böylece daha farklı kültürlere karşı duyarlılığımız artar.
Hatta çok dil bilmek beyne bazı avantajlar sunar. Geçen yıl Dr. Bialystok bir dergide şöyle dedi:
Düzenli olarak birden fazla dil konuşmak beynin kavrama kapasitesini artırmaktadır. Hatta stres altındayken bile bu durum geçerlidir.
Görünen şu ki: birden fazla dil konuşabilen insanlar bir eylemde bulunacakları zaman beyin daha hızlı karar alıp uygulayabiliyor. Buna Alzheimer hastaları da dahil.
Peki, sizce iki yabancı dil konuşmak bir yabancı dil konuşmaktan daha faydalı mıdır? Her halükarda, ikinci bir dilin kültürel, sosyal getirileri ve iş sahasında getirisi olacaktır. Şüphesiz yabancı bir dil öğrenmek, kesinlikle bir avantajdır.
Yabancı dil öğrenmek hususunda Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur... 
Peygamberimiz (asm) Medine'ye teşrif buyurduktan sonra, başta civardaki Yahudilerden olmak üzere çeşitli milletlerden heyetler ve mektuplar geliyordu. Bu heyetlerin konuştuğunu anlamak, gelen mektuplara aynı dilden cevap vermek üzere vahiy kâtibi Zeyd bin Sâbit'e (r.a.) İbranice ve Süryaniceyi öğrenmesini tavsiye etmişti. Bu hususta Tlrmizî, Ebû Dâvud ve Müsned gibi hadis kitaplarında ve siyer kaynaklarında hadisler bulunmaktadır.
Meselâ Müsned'de geçtiği üzere Zeyd bin Sabit bu hususu şöyle anlatır:
"Resulullah Medine'ye teşrif ettiklerinde çocuktum. Beni alıp huzuruna götürdüler. Resulullah beni çok beğendi. Şöyle dediler: 'Yâ Resulallah, bu çocuk Benî Neccar'dandır. 10'dan fazla sûre ezberlemiştir.' Bu da Resulullahm hoşuna gitti. Bir seferinde bana şöyle buyurdu:
"Ey Zeyd, Yahudilerin yazısını öğren. Çünkü, vallahi ben, Yahudilerin bana yazdıklarına güvenemiyorum."
"Ben de on beş gece içinde İbraniceyi yazıp okumasını öğrendim. Artık bundan sonra Yahudilerin Resulullaha gönderdikleri mektupları okuyor, cevaplan İbranice yazıyordum."1
İhtiyaç olduğu için Zeyd bin Sabit Süryanice de öğrenmişti. Bir gün Peygamberimize (asm) Süryanice bir mektup gelmişti. Resulullah (a.s.m.) Zeyd bin Sâbit'e, "Bana Süryanice yazılar geliyor. Sen Süryani lisanını güzelce yazabilir misin?" buyurdu. Zeyd, "Hayır, bilmiyorum." deyince, Peygamberimiz (asm), "Öyleyse, bu dili öğrenmeye çalış." emrini verdi. Hz. Zeyd Süryaniceyi on yedi gün içinde öğrendi. Bu kadar kısa sürede öğrenmesi Peygamberimizin (asm) bir mucizesidir.
Bundan sonra artık Peygamberimize (asm) gelen Süryanice yazıları Zeyd okudu ve yazdı.2
Bu rivayetlerden açıkça anlaşılıyor ki, Peygamberimiz (asm) yabancı dil öğrenmeyi teşvik etmektedir.
Dipnotlar:
1. Müsned , 5: 136
2. Tirmizî, İstizan: 22; Ebû Dâvud, İlim: 2.
(Mehmed Paksu, Meseleler ve Çözümleri - 1)
Yorum Yazın